Perşembe, Şubat 25, 2021

Sorun Uzaktan Eğitim mi? Vurun abalıya.

Merhaba:

Geçenlerde Facebook’ta Sayın Salih tarafından yapılan bir paylaşımda “..Araştırmaya dolayısıyla da veriye dayalı eğitim politikaları oluşturulmak eğitime önemli bir ivme katacağı gibi sistemi ileriye götürecek anlamlı bir eğitim vizyonu ortaya koymanın da ihmal edilemez adımıdır..” Kaynak: Zamanı Gelmedi mi? - Salih Sarpten" denilmişti. Yazının içeriğinde ise 2 farklı kaynaktan yapılan araştırma sonuçları paylaşılıyordu. Fikre katılmama rağmen araştırma sonuçlarına baktığımda konuyu aynı şekilde değerlendirmediğimizi görünce bu paylaşıma yorum olarak aşağıdaki cümleleri yazdım;

Sayın Sarpten, yazınızı ilgiyle okudum veriye dayalı karar alma fikrine katılmakla birlikte hangi veriyi kullanacağız kısmında bazı çekincelerim var. Örneğin, "19 Mayıs Türk Maarif Koleji’nin öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirdiği “Çevrimiçi Eğitim Değerlendirme Anketi” nin sonuçlarına baktığımda (492 katılarak görüş bildirmiş) katılımcılar demişler ki;

%73,6’sı günün en az 5 saatini ekran karşısında geçiriyor.
%84,4’ü uzaktan eğitimi etkili bir öğrenme modeli olarak görmüyor.
%93,5’i uzaktan eğitim sayesinden dersleri daha hızlı bir şekilde öğrendiğini düşünmüyor.
%88,6’sı uzaktan eğitim öğrenmeyi kolaylaştırmıyor.
%78,7’si uzaktan eğitime devam etmek istemiyor.
%87’si uzaktan eğitimi yüz yüze eğitimle eş değer olarak görmüyor.

Bu sonuçlara bakınca uzaktan eğitimi ağzımıza bile almamamız gerekir   Fakat Yükseköğretim Kurulu’nun üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirdiği "Çevrim içi eğitim süreciyle ilgili değerlendirme, iletişim ve paylaşım gibi konularda farkındalık” anketine (Kaynak: YÜKSEKÖĞRETİME İLİŞKİN “EN YÜKSEK KATILIMLI” ANKETİN SONUÇLARI AÇIKLANDI) 207 üniversiteden 1 milyon 255 bin öğrenci ile 27 bin 820 öğretim elemanı gönüllü olarak katılmıştı. Bu ankete göre;

- Öğrencilerin bahar dönemindeki eğitim tercihi
Öğrencilerin yüzde 27'si bahar dönemindeki eğitim sürecinin "yüz yüze" olmasını isterken, yüzde 47'si "çevrim içi" olmasını ve yüzde 26'sı ise karma bir şekilde yapılmasını tercih etti. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 46'sı Kovid-19 dönemi sonrasında eğitim sürecinin sınıf içinde yüz yüze olmasını, yüzde 29'u tamamen çevrim içi olmasını ve yüzde 25'i ise karma olmasını istedi.

Öğrencilerin sadece %27'si önümüzdeki dönem için yüz yüze eğitim istemişler.   %47’si ise tercihlerini uzaktan eğitimden yana kullanmışlar. 

- Öğretim elemanlarının çevrim içi eğitime dair görüşlerine bakınca;

Öğretim elemanlarının yüzde 69'u derslere hazırlık çalışmalarına daha fazla zaman harcadığını belirtirken, yüzde 43'ü öğrencilerin hem derse katılımlarının hem de başarı durumlarının azaldığını ifade etti.

Öğretim elemanlarının yüzde 61'i çevrim içi eğitim sürecinin ders verme dışındaki akademik faaliyetlere etkisinde bir değişiklik olmadığını veya olumlu yönde etkilediğini ve yüzde 64'ü eğitimleri verimli yürütebilmek için ciddi bir güçlük yaşamadığını belirtti.

Öğretim elemanlarının yüzde 74'ü yeni teknolojik ve pedagojik beceriler edindiğini belirttiği ankette yüzde 61'i bahar döneminde eğitimlerin çevrim içi, yüzde 26'sı karma ve yüzde 13'ü yüz yüze olmasını istedi.

Öğretim elemanlarının yüzde 44'ü salgın dönemi sonrasında eğitimlerin yüz yüze, yüzde 56'sı ise derslerin çevrim içi veya çevrim içi destekli olmasını tercih etti

Bana YÖK anketi için üniversite seviyesi diyebilirsiniz fakat bu durumda sizin paylaştığınız TMK ise sadece bir okul yani bir sadece "Durum/Case " diye sorgulanabilir.  Dolaysısıyla, veri kullanımı sırasında da dikkatli olmakta fayda var. Yurt dışında yapılan çalışmalarda da TMK'yı destekleyen türde çalışmalar olsa da çoğunluk değil. Aslında, bu okulda niçin sonuçlar zamanın ruhuna aykırı çıkıyor diye bakılabilir. 

Buraya kadar veriye dayalı eğitim politikaları konusunda görüşlerimi bildirdikten sonra, sorunun asıl kaynağı nedir? Sorusunun cevabı için görüşlerimi şu şekilde paylaşıma devam ettim.
 
Son günlerde, sözüm meclisten dışarı bir kısım “Teknoloji düşmanı ya da yetersiz teknolojik bilgisi olanlar” vurun abalıya misali “ağızlarını açtıklarında” uzaktan eğitim şöyle kötü, böyle kötü diye yorum yapıyorlar. Öğrencilerin istemediği söylenen uzaktan eğitim uygulamaları sorgulandığında öğretmenlerin yüz yüze eğitimde sınıf ortamında kullandıkları sunum programı (PowerPoint) saydamları üzerinden kendileri söyleyip kendileri dinledikleri örneklere varıyoruz. Kişisel görüşüme göre, eğitim sisteminin en büyük sorunlarından birisi olan bu sunumlar yüz yüze öğretim ortamlarından aynen buraya taşınmış durumda. Bu sunum programları yardımıyla işlenen derslerdeki öğrenci ilgi ve motivasyonları ne ise durum burada da aynen devam etmektedir. Bir farkla, daha önce yüz yüze eğitim sırasında kapalı kapılar ardında kimsenin görmediği, denetlemediği/denetleyemediği muhteşem uygulamalar uzaktan eğitimin kullanımıyla birlikte yaşamımızın bir parçası oldular. Artık, eğitim/öğretim ortamlarında söz uçmuyor ders kayıtları sayesinde tekrar tekrar izlenebiliyor, canlı dersler sadece okulun kapalı sınıflarında gizli saklı kalmıyor neticede eğitim ve öğretim ortamları için artık “Kral Çıplak”. Bu noktada yapılması gereken vurun abalıya demek yerine bunun nedeni ne? diye düşünmek faydalı olabilir. Eğer COVID-19 felaketi yaşanmasıydı daha uzun yıllar bu sorunları görme şansımız olmayacaktı. Atalarımızın dediği gibi “bir musibet bin nasihatten iyidir”. 

Sonuç olarak, aynı çözüm kümesini kullanarak farklı çözümler beklemek akıllı insanların işi olmamalı. Kök sorun daha derinlerde uzaktan eğitim kötülenerek yüz yüze eğitimin sorunlarının üstü kapatılamaz. 

COVID-19'dan sonra artık endüstri devrimi eğitim yöntemleriyle var olmak mümkün olmayacak. Durumu anlamayanlara geçmiş olsun önümüzdeki dönemin "Digital Slaves" kategorisinde yerlerini ALACAKLAR. Bu işin şakası yok. Bir an önce ayağımızın altından çekilen halının farkına varıp gereğini yapmalıyız. Bütün eğitim/öğretim alanlarında TEKNOLOJİK FORMASYON’A (Kaynak:  Technological Formation Scale for Teachers (TFS): Development and Validation) sahip bireylerin yetiştirilmesi için el ele vermeliyiz.

Saygılarımla,





Hiç yorum yok: