Pazar, Ağustos 15, 2010

BÖTE'leri ilgilendiren çok önemli gelişmeler peşpeşe geliyor

merhaba:
Bu aralar BÖTE'leri ilgilendiren çok önemli gelişmeler peşpeşe geliyor, bir yandan çağın insanlarının Bilgi ve İletişim Teknolojilerini bilmelerinin çok önemli olduğu söylenirken bir yandan da Temel Eğitim Okullarında bu eğitimi verecek olan öğretmen adaylarının yetiştirildiği bölümlerle ilgili anlaşılması zor kararlar alınmaya çalışılıyor. Örneğin;
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı tarafından 20 Temmuz 2010 tarih 3496 sayılı yazı ile Eğitim Fakültesi Bulunan Tüm Rektörlüklere gönderilen yazıda Öğretmen Yetiştirme Türk Milli Komitesi’nden gelen “taslak görüş” ilgili birimlerin değerlendirmesine açılmıştır. Adı geçen taslakta, Eğitim Fakültelerinin İlköğretime Öğretmen yetiştiren programlarının yer aldığı bölüm ve anabilim dalları yeniden sınıflandırılmakta, bu bağlamda "Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı", İlköğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü altında gösterilmektedir.
Bu yazıya cevap oluşturulurken, bölüm mezunlarının en çok görev aldığı Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki beklentilere baktığımızda, Talim Terbiye Kurulu tarafından alınan ve sayın Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu imzalı 07/07/2009 Tarih ve 80 Sayılı Kurul Kararında (http://ttkb.meb.gov.tr/duyurular/80/80_kk.pdf) “Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Öğretmen Olarak Atanacakların Atamalarına Esas Olan Alanlar ile Mezun Oldukları Yükseköğretim Programları ve Aylık Karşılığı Okutacakları Derslere İlişkin Esaslar” (http://ttkb.meb.gov.tr/duyurular/80/80_esaslar.pdf) ile eki çizelgede;
"MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE AYLIK KARŞILIĞI OKUTACAKLARI DERSLERE İLİŞKİN ÇİZELGE" (http://ttkb.meb.gov.tr/duyurular/80/80_cizelge.pdf)
SIRA
NO
ATAMASINA ESAS OLAN ALAN MEZUN OLDUĞU YÜKSEK ÖĞRETİM PROGRAMI AYLIK KARŞILIĞI OKUTACAĞI DERSLER
8Bilişim
Teknolojileri
1. Bilgisayar Öğretmenliği
2. Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği
3. Bilgisayar ve Kontrol Öğretmenliği
4. Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği
5. Bilgisayar Mühendisliği (*)
6. Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği (*)
7. Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği (*)
8. Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Öğretmenliği (**)
9. Matematik-Bilgisayar Bölümü (*) (**)
10. İstatistik ve Bilgisayar Bilimleri (*) (**)
11. Bilgisayar Teknolojisi Bölümü/Bilgisayar Teknolojisi
ve Bilişim Sistemleri Bölümü (*) (**)
12. Bilgi Teknolojileri (*) (**)
(**) Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarına Atanamazlar.
Bilgisayar
Mikroişlemciler
Lojik
Veri Tabanı
Bilgi Teknolojileri I - II
Bilim ve Teknoloji
Bilgi ve İletişim Teknolojisi
Bilişim Teknolojileri
Küreselleşen Toplumda İletişim Teknolojileri
Bilişim Teknolojileri Alanının;
• Bilgisayar Teknik Servisi
• Ağ İşletmenliği
• Web Programcılığı
• Veri Tabanı Programcılığı
Dallarının alan ortak ve dal dersleri
Diğer alanların Bilişim Teknolojileri Alanına ait
alan ortak/dal dersleri ve modülleri

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümlerinden mezun olacak öğretmen adaylarının aylık karşılığı olarak okutacağı derslerden anlaşılacağı üzere bu öğretmen adaylarının sadece ilköğretim seviyesindeki derslere girmedikleri açıkca görülmektedir. Dolayısıyla, BÖTE bölümlerinin İlköğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü altında bir anabilim dalına indirgenmesi durumunda yukarıdaki ders içerikleriyle İlköğretim programının ders içerikleri misyon ve vizyon olarak çelişecektir. Aslında bu yapılmak istenen 1998'deki yeniden yapılanma olmadan önceki yapıya çok benzemekle birlikte çelişkilerle doludur. "Bilgisayar öğretmeni" ihtiyacının ortaya çıkmasıyla birlikte 1993-1994 öğretim yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Eğitimi bölümü altında "Bilgisayar Öğretmenliği" anabilim dalı öğretime başlamıştı. o dönemlerde bu bölüm orta ve lise seviyesindeki kurumlara alan öğretmeni yetiştiriyordu. Dolayısıyla, "Bilgisayar Öğretmenliği" programının anabilim dalı olarak orada olması bu mantığa göre daha doğru bir yaklaşım olarak kabul edilebilir. Fakat, yeni yapılmak istenen değişimin nasıl bir mantığa dayandığını anlamak çok mümkün görünmüyor. ne diyeyim, öneriyi yapanların mutlaka bir bildikleri vardır :-). Unutmadan, bu yazıya cevap olarak yazın ortasında bir haftalık bir süre verilmesine rağmen BÖTE bölümlerinin çoğundan olumsuz görüş bildirildiğini sizlerle paylaşmak isterim.
saygılarımla,
M. Yaşar Özden,

6 yorum:

zuhal dedi ki...

Hocam bu bize yapılan bir saygısızlıktır siz de bizim üniversitede aldığımız eğitime bakarsanız öyle eğitim fakültesinin diğer bölümleri gibi basit bir eğitimden geçmediğmizi anlarsınız.Bilgi teknolojileri çağındayız deyip de azıcık yığılma da bilgi teknolojilerini kullanma çaplarının nekadarküçük olduğunu OSYM NİN sitesinin göçtüğü gün anlamışınızdır.Nedemek fen ve teknoloji ana bilim dalı altında gösterilecek bizler kaç puanlarla girdik o bölümlere yazıklar olsun...

fatos dedi ki...

hocam çok emek vererek kazandığımız ve okuduğumuz bölümün sonucunda karşılaştığımız durum içler acısı...üstelik çok yüksek puanlarla girdik o bölüme şuanki durumu hiç ama hiç haketmiyoruz hocam

Bir dost... dedi ki...

gerçekten yzıklar olsun ne diyeyim.Yüksek puanlar alarak bölümlere zorla yerleştik. şimdi mezun olmaya 1 sene kaldı ve işsiz durumdayız.Bötelilerden istedikleri ne anlamış değilim.Her okulda bilişim sınıfları açıyorlar sürüsüne labaratuarlar kuruyorlar.Akıllı tahta alımına bile başladılar.Ama bunları kullanacak, bilmeyen hocalara öğretecek öğretmenleri almıyorlar.Zuhal ark dediği gibi ösym nin bilişim alt yapısı gerçekten fena durumda demekki bilmeyen insanlar başta..zaten böteliler ortada şuan.İlköğretim başlığı altında oluncada artık özel sektörde de iş bulamaz duruma geliyoruz.Gerçekten ne istediklerini anlamadım henüz.Bilgisayar dersini ilkokullarda zorunlu yap,ders satini düşüreceğine arttır bak gör ne dehalar var ilkokul sıralarında.Benim kardeşim program yazmaya bile başladı.henüz ikokul 5. sınıfta olmasına rağmen...Evde iki tane böteli ablası olunca..erçekten eğitim sistemi kaliteli olacağı yerde iyice yerin dibine giriyor.BİLİŞİMDEN ANLAMAYIP BİZİM BAŞIMIZDA DURAN İNSANLARA SESLENİYORUM..

Unknown dedi ki...

hocam bu arada bir konuyadeğinmek isityorum. bazı Bt öğretmenleri BT dersinin gereksiz olduğunu savunuyorlar. öğrenci kendi kendine öğrenirmiş kullanmayı!! MEB anket yayınlamış BT öğretmenleri pardon formatörler doldursun diye internet üzerinden.çünkü bt dersini 4. ve 5. sınıflardan tamamen kaldırmayı düşünüyormuş sonradan ortaya çıktı, yeni haftalık ders programı yayınlanınca.ve forum sitelerinden baktığım yorumlara göre bir kısmı branşımızın BT rehber öğretmen ya da müdür yardımcısı gibi kadrolara bağlanması gerektiğini savunuyorlar yine aynı sebepten. inanamadımmmm! siz bunun bir adım sonrasını tahmin edebiliyor musunuz? kendi elimizle kendimizi kuyuya atmayalım sonra? BT rehber öğretmeni olunca da başka bir şey çıkaracaklar. o zaman itiraz etmeye bile hakkımız olmayacak. çünkü diyecekler ki siz istediniz bunu. ne cevap vereceğiz o zaman.
benim katıldığım bir sempozyumda bu konu çok tartışıldı ve yaşar hocam hindistan, abd örneklerini verdi. oralarda üst düzey bilgileri bu ders sayasinde öğreniyorlar. yani hep seviye artırılıyor. bilişim teknolojileri ne kadar ileriye giderse öğrenciye de o kadar çok öğretilecek şey vardır.
bizim kendi içimizde bile birlik yok.BT dersinin gereksizliğini savunanlara formatörlüğü veya bt rehber öğretmeni olunması gerektiğini düşünenlere sesleniyorum!
1. si;
bt dersi niçin gereksiz olsun. biz diyoruz zaten bilgisayar yazılımları ve bilişim teknolojileri gün geçtikçe hızla gelişiyor diye. yani öğrencilere her zaman öğretebileceğimiz bir şeyler vardır. yeni bir program , belki üst düzey bir eğitim verilebilir ama muhakkak yeni ve gerekli bir şeyler vardır öğrencilere öğretilecek.
2. si;
biz bu bölümleri zorla teknik eleman, memur ya da mürüdr yardımcısı yapılmak için okumadık. bu branşın sonunda öğretmenlik varsa öğretmenlik hakkımız sonuna kadar korunmalı.bu nedenle ben hep öğretmen kalınması gerektiğini savunanlardan oldum ve formatörlüğü her seferinde bir şekilde reddettim. hatta bu konu üzerine y.lisans tezi bile yazdım.ama böyle giderse bizi zorla öğretmenlikten men edecekler.
3.sü;
öğrencilerin her şeyi bildiğni savunanlar, ben görev yaptığım ilde en iyi okullardan birindeyim. öğrenciler neyi biliyor size söyleyeyim. chat yapmayı, oyun oynamayı, facebook ta geyik yapmayı ... ödev verdiğim zaman hocam benim evimdeki bilgisayarda o program yok diyorlar. o program dedikleri office programları. yani en temel programlar. anlayın artık durumun vehametini. ben bir yıldır bu okuldayım. öğrenciler daha ilk kez benimle ders işlemeye word excel nedir öğrenmeye başladılar. varın siz düşünün. bu durumda dersi kaldırmak mı mantıklı yoksa ders saatini artırıp desi zorunlu yapmak ve hatta biraz daha üst düzey bilgi vermek mi?
sesizinizi duyurmak istediğiniz yerlere mail atarken lütfen bu yazdıklerımı dikkate alınız.

Kemal Akoğlu dedi ki...

Türk eğitim sistemini incelediğimiz zaman zaten karşımıza çok komik şeyler çıkıyor. Örneğin ilköğretim düzeyini ele alırsak müfredatın tamamına yakını amerikan eğitim sisteminin ilköğretim düzeyindeki müfredatla aynı. verilen ders yükü ise ayrı bir endişe. meb'deki uzmanlar bu ders programını hazırlarken, hiç oturup ta ders kitaplarını incelememiş sanırım ya da talim terbiye kurulu yıllardır tembellik yapıyor. okullarda bugün hala 2004 yılında basılmış eski basım kitaplar okutulmakta ve çok komik bilgiler yeralmakta. yani dersin kitabı var ama dersin içeriği apayrı. örneğin ilkokul 6. sınıf öğrencisinin kazanımlarına baktığımızda Yaşar Hocamızın bizlere gösterdiği ders yükünden neredeyse hiç bir ders yok. benim anladığım kadarıyla burda verilen derslerin birçoğu orta öğretim düzeyinde olmakla birlikte birçoğu da meslek liselerine uygunluk gösteriyor.

Yalıncak dedi ki...

Ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. Bugün binlerce kişi neredeyse hiç dersi olmayan bir müfredatın öğretmeni oluyor. İçinde hiç balık olmayan göle gitmek zorunda bırakılan bir balıkçı gibi. Bu kadar insan ya özel sektörde çalışacak - ki bu pembe bir tablo çünkü yapılan yorumlar özel sektörde ha deyince
tutunulamayacağı yönünde - ya da akademisyenlik düşünecek. Bu ne demek, akademisyen olup bir anlamda bilgisayar öğretmeni yetiştirmeye başlayacak. Bilgisayar öğretmenleri bilgisayar öğretmeni yetiştirecek. Sonra onlar da akademisyen olup bilgisayar öğretmeni yetiştirecek. Sistem böyle olunca bir süre sonra hatırı sayılır derecede bilgisayar öğretmeni olacak. Ülkenin bilgisayar bilen vatandaş sayısı artacak. Bu öğretmenler de yolda, evde, manavda bilgilerini çevreyle paylaşacak. Ya müşteri ya da bizzat manav olarak (Kendi alanlarında iş bulamayacaklar çünkü). Böylece insanlar "kendi kendilerine" bilgisayar öğrenmiş olacaklar. İşte bu yüzden ortaokulda derslere gerek yok. İşte süper(!) buluş bu. Bu şekilde bilgi toplumu olacağız inşallah.