Salı, Eylül 22, 2015

Bilgisayar Eğitimi VE Öğretim Teknolojileri

Merhaba:

Bugün arka arkaya Bilgisayar (Bilimi) Eğitiminin okulöncesi, ilköğretim çağından başlayarak müfredata konulması konusunda haber paylaştım. 

1) Avustralya'da Kodlama ilkokul Müfredatına Girdi



2) COMPULSORY COMPUTER SCIENCE IN SCHOOLS? GERMANY'S CONSIDERING IT


Bu iki ülke, Avustralya ve Almanya. Bu haberler konusunda bir Araştırma Görevlisi arkadaşla konuşurken şöyle bir cümle kurdu (acayip şaşırdım :-) ya) "hocam siz okulöncesinden başlasın diyorsunuz ama BÖTE öğretim üyelerimiz bölümlerinin lisans programları kapansın, yüksek lisansa gitsin diyorlar..." Aslında, bu görüş yeni değil bölümler açıldığından bu yana bunu değişik şekillerde ifade ettiler (örn. Dünyanın neresinde var bu bölümlerden gibi, ama hiç biri bu olmayan bölümleri bırakıp başka bir bölüme geçmeyi, doğrusunu açmayı denemedi, denediler de ben mi? görmedim). 
Bölümlerin kapanması konusundaki görüş yurtdışında millet okul öncesinden başlayarak Bilgisayar Eğitimi demeye devam ettikleri sürece zor görünüyor. Aslında, başından itibaren bu bölümlerin amacı "Bilgisayar Eğitimi"ydi bunu defalarca yazdım. Bu bölüm mezunu olanların "Bilgisayar Öğretmeni" olması düşünülmüştü (doğru o zamanlarda bu bölümlerden yoktu, olmaması fikrin yanlış olduğunu göstermedi). 

Öğretim Teknolojisinin öğretmeni olmaz. 

Fakat, Temel Eğitim ve öncesi için yeni nesillere algoritmik, bilgisayarca düşünmeyi öğrendikleri sırada yardımcı olacak nitelikli Bilgisayar Öğretmeni artık çağın ihtiyacı olarak karşımıza çıkmış durumda. Son iki örnekte (Almanya ve Avustralya) Bilgisayar Eğitimini yapmak için bu öğretmenlere ihtiyaç duyacak. Yetiştirmek için de ilk adımda bizim bir zamanlar yaptığımız gibi Formatör öğretmen denemesi yapacaklar, sonra görecekler ki bu yol değil ondan sonra nasıl yetiştirebiliriz sorusu onları da bu öğretmenlerin yetiştirileceği bölümlere kadar getirecek (bu arada biz kapatmazsak, dert değil Köy Enstitülerini kapatıp daha sonra oluşturmacı/yapılandırmacı yaklaşımı müfredatlarına koymaya çalışan bir ırkın ahvadı olarak hiç te şaşırılacak bir durum değil). Konuya dönecek olursak, Yeni nesiller için algoritmik, bilgisayarca düşünme becerileri çok önemli. Bunun yanında, yaratıcılık ve eleştirel düşünme becerileri de olmazsa olmazlar arasında. Durum bu olunca da "Bilgisayar Eğitimi" sorunun cevabı oluyor. O yaş guruplarında genel olarak eğitim, alan bilgisine sahip nitelikli öğretmenler  aracılığıyla verilmezse konfeksiyon çözüm oluyor, ya paça uzun oluyor, ya da belden almak gerekiyor :-) Bunun yerine bu iş için yetiştirilmiş nitelikli öğretmenler usta bir terzi gibi sorunu başından çözüyorlar. Eğer ihtiyaç nitelikli "Bilgisayar Öğretmeni" ise bu durumda da BÖTE'leri buna göre şekillendirmekte fayda var. İçinde mutsuz, yaptığı işi sevmeyen dolayısıyla da katkısından fazla sorun üreten akademisyenlerin olduğu bir bölüm yerine benim önerim Bilgisayar ve Öğretim Teknolojisi Eğitimi Bölümlerini "VE" den önce ve sonrasını ayırmakta fayda var. Böylece karşımıza "Bilgisayar Eğitimi" ve "Öğretim Teknolojileri" diye iki bölüm çıkar. Bunlardan "Bilgisayar Eğitimi Bölümü" lisans seviyesinde "Bilgisayar Eğitimi" vermeye devam eder, mezunları okul öncesinden başlayarak "Bilgisayar Öğretmeni" olarak görev yaparlar. "Öğretim Teknolojisi" bu alanda uzman olanların hep söylediği gibi "Yüksek Lisans" seviyesinde bir anabilim dalı olabilir ve ilgili "Enstitüler" bünyesinde lisans üstü seviyede eğitim/öğretim faaliyetine devam edebilir. Bu olmazsa, "Bilgisayar Eğitimi"ne inanmayan bir çok uzman, uzman olmadıkları bir alan açılsın, kapansın, mezunları BTR, VTR, MTR olsun diye zorlama dereceler ve roller bulmaya çalışırken, bizden sonra "Bilgisayar Eğitimi" işini fark eden ülkelerin gerisinde kalırız. Bugün bir akademisyen arkadaşımın hatırlattığı gibi gene "tren kaçar". Aslında şuan içinde olduğumuz tren de doğru yöne gitmiyor. Bu trene bindiğimiz arkadaşlar makinisti kafaya almışlar ve başka bir yöne doğru hızla yol alırken varmak istediğimiz yöne gittiğimizi sanıyoruz. Bir alıntıyla bitireyim;

Yanlış trene bindiyseniz; koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur! Friedrich Nietzsche

Gelin birlikte düzeltelim, ya makinisti değiştirip treni doğru yöne çevirelim, ya da iki farklı hat açalım ve doğru makinistler aracılığıyla herkes doğru yöne gitsin.


Saygılarımla
M. Yaşar Özden

3 yorum:

selim yıldızhan dedi ki...

Hocam merhabalar, bende böte bölümünde öğrenim görmekteyim ve yüksek lisans yapmak istiyorum acaba hangi alanı önerirsiniz?

Unknown dedi ki...

Selim merhaba, hangi alanı önerirsiniz sorusunun çok geniş bir cevabı var. Ancak selim kimdir, düşünceleri nedir, kuramsal yaklaşımları nasıldır ve alanımızın geleceği hakkındaki öngörüleri nelerdir gibi sorulara yanıt verdikten sonra detaylı bir araştırma ile senin cevap bulabileceğin bir soru olmaktadır.

M. Yaşar Özden dedi ki...

Aklınızın götürdüğü yere gitmenizi öneririm.