Salı, Aralık 02, 2014

Bilgisayar Eğitimi! Neden Olmalıdır?

Merhaba:
Dün "Bilgisayar Eğitimi" konusunda bir yazı paylaşmıştım ve çok önemli olduğuna değinmiştim. Bugün Twitter'dan mesajlarıma bakarken sayın Selçuk Şirin tarafından gelen bir mesajı;

"Yeni açıklanan uluslararası bilgisayar okuryazarlığı testinde çocuklarımız sonuncu çıktı! Nedenlerini yazdım. sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Selcuk-s"  okuyunca doğrudan verilen bağlantıya gittim;


yazıyı okuyunca (Çocuklarımız bilgisayar kullanmayı bilmiyor!) (Bakanlık yetkilileri de bu gerçeği bilmiyor) , birden bu konuda yazdığım bir yazı geldi aklıma;



Bu yazının son paragrafını;
"...2003 ve 2009 yıllarındaki hesap tablosu kullanımı, sunum hazırlama ve çoklu ortam materyali hazırlamada bizim öğrencilerimizde gelişme görülsede hala OECD ülke ortalmalarının altında kaldığımız açıkca görülmektedir. Tam bu nokta da 2012 yılında yapılacak olan PISA ICT değerlendirmelerinde durumumuzun daha da kötüye gideceğini söylemek için falcı olmaya gerek yoktur (bu cümleyi daha önce 2009 için kullanmış ve umarım yanılırım demiştim ama şimdi daha kesin olarak söyleyebilirim çünkü 2009 PISA-ICT sonuçları o varsayımımı ispatlamış durumda). 2006 yılında programını yapmış olduğumuz Bilgi ve İletişim Teknolojileri 1-8 dersi aynı yıl ani bir kararla seçmeli hale getirildi, kredisi sıfırlandı, ve haftada bir saate sınırlandı. Rapordaki sonuçlar bu yapılanların ne kadar doğru olduğunu hepimize göstermiş oluyor. 2012'yi beklemeden hemen bu yanlıştan dönmekte büyük bir fayda bulunduğunu artık anlamalıyız. Bilgi ve İletişim teknolojileri dersini zorunlu hale getirip, dersi alan uzmanı olan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü mezunu öğretmenlere teslim etmeliyiz. Değilse, 2012 yılında ben buradayım gene raporu okur ve sonuçlarını sizlerle paylaşırım :-)
saygılarımla
M. Yaşar Özden  ......"

yukarıdaki gibi yazıp bitirmişim. Sayın Şirin'in bugünkü yazısında;

Orijinal Raporun tamamına "Tıkla İndir"

Çocuklarımız son sırada diyor. Aradan epeyce geçti ama sonuç değişmiyor, giderek bu iş kadermiş gibi üzerimize yapışıyor. Artık, yurtiçinde yaptığımız kendin pişir kendin ye dönemi bitmiş gibi görünüyor bütün uluslararası sınavlar şunu gösteriyor " bizim çoçuklar bilgisayarı kendileri öğreniyor bunun için başka derse ihtiyaç yok, benim bir sorunum olduğunda çocuğuma soruyorum .." (bizim çocuklar biliyor sendromu) dönemi verilerle bitmiş görünüyor. Bu yazdıklarımı bir üst düzey Milli Eğitim Bakanlığı yöneticisi söylemişti bende kendisine galiba sizin çocuk bu uluslararası sınavlara katılmıyor demiştim :-( Konuya dönecek olursak, daha önceki yazılarımda belirttiğim "Sayısal yarılma- ikinci kırılma" acı bir şekilde çocuklarımızı etkilemeye başladı. 19. Milli Eğitim Şurasın devam ettiği bugünlerde acilen bu konu gündeme getirilmeli 
gereği konusunda hemen işe koyulmalı. Aslında benim korkum, sayın Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı tarafından son aşamaya gelindiği açıklanan  Milli Öğretmen Yetiştirme Strateji belgesinde Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümlerinin kapatılmasının yer alması. Umarım böyle bir süpriz olmaz, Bilgisayar Eğitimi'ni göz önünde bulunduran bir çözüm üretilir. 

Saygılarımla

M. Yaşar Özden








Hiç yorum yok: